Alanya'nın Hikayesi


Son Düzenlenme Tarihi: 11.12.2019

Alanya'nın Hikayesi

Son Düzenlenme Tarihi: 11.12.2019

 

 

Alanya, antik çağlardan günümüze kadar korsanlara, birçok derebeyliklerine ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış, günümüze kadar gelen izler ve eserler barındıran eşsiz güzellikte bir yerleşimdir.

Bilinen en eski adıyla Coracesium (Gökkarga) olarak tarihteki yerini almış olan bu kentin bulunan kalıntılar ve yapılan araştırmalar sonucunda 20 bin yıllık geçmişe sahip olduğu hesaplanmıştır. 

MÖ 4. yüzyıldan sonraya kadar Perslerin kontrolünde bulunan şehir korsanların elinden kurtulamamıştır.Fethedilmesi zor bir yarımada olan Coracesium, Antik Çağ'da korsanlar tarafından işgal edilmiş ve soygun deposu olarak kullanılmıştır. Ayrıca zenginleri haraca bağlayarak ve tanınmış kişilerin kızlarını kaçırarak yaşayan azılı korsanlar, Romalıları Akdeniz'e açılamaz hale getirince saldırıya uğramışlardır.

Coracesium, MÖ 65 yılında Romalılar tarafından Korakesion Savaşı'yla fethedilmiş ve Roma İmparatorluğu'nun MS 395'de çöküşünün ardından Bizans İmparatorluğu topraklarına girmiştir. Bizans döneminde adı Kolonoros (Güzel Dağ) olmuştur.

Bizans İmparatorluğu, Haçlı ordularının 1204 yılında İstanbul'da Latin İmparatorluğu'nu kurmasıyla çöküşe başlamış ve bu sebeple Anadolu'da oluşan otorite boşluğundan faydalanan Derebeyi Kyr Vart, Kolonoros'a hakim olmuştur.

1221 yılında Sultan I. Alaeddin Keykubad tarafından fethedilerek Anadolu Selçuklu topraklarına katılan kentin adı Alaeddin Keykubad'ın ismine atfen Alâiye olarak değiştirilir. Sultan I. Alaeddin Keykubad döneminde en parlak günlerini yaşamış, bugünkü birçok eser bu dönemde inşa ettirilmiş ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin kışlık başkenti olarak kullanılmıştır. Alanya Kalesi daha da büyütülerek Alaeddin Keykubad'ın sarayı kalenin içine inşa ettirilmiştir. Alanya Kalesi'nin hemen altında yer alan Kızılkule ve Selçukluların Akdeniz'deki ilk tersanesi olan Alanya Tersanesi yine bu dönemde yapılmış, Alanya merkezinin 35 km batısında bulunan Alarahan Kervansarayı'da Alarahan Kalesi'nin alt kısmında inşa edilmiştir.

1300 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılması sonucu şehir Karamanoğulları Beyliği'nin egemenliğine girmiştir. Konya merkezli Karamanoğulları şehri 5 bin altın karşılığında 1427 yılında Mısır Memlük Sultanlığı'na satmıştır.

Osmanlı Devleti'nin yükselişiyle birlikte Alâiye 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı topraklarına hiç savaş olmadan katılmıştır. Alâiye önce Kıbrıs Eyaleti'ne (1571) bağlanır, ardından Konya vilayetinin (1864) sonrasında da Antalya vilayetinin (1868) sancağına girer. Son olarak 1871 yılında da Antalya'nın ilçesi haline getirilir.

Kurtuluş Savaşı sırasında İtalyan donanma gemileri halkı korkutmak amaçlı kalearkası mevkiine rasgele bomba atmışlar fakat hiç ölüm olmamıştır.

Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk ile dönemin belediye başkanı arasında geçen bir telgrafta Alâiye yerine harf hatası ile Alanya yazılmış ve 1933 yılında resmi gazetede yayınlanarak Alanya adını almıştır.